Hitit kültür ve uygarlığının çekirdek bölgesinin merkezinde yer alan Hititlerin başkenti Hattuşa-Boğazköy ören yerinin ilk kez 1834 yılında, Alacahöyük ören yerinin ise 1835 yılında Anadolu’yu ziyaret eden Avrupalı seyyahlar tarafından dünyaya tanıtılmasıyla başlayan süreçte Çorum, tarihi ve arkeolojik zenginlikleri bakımından dikkatleri üzerine çekmiştir. Alacahöyük, Hattuşa-Boğazköy ve diğer kazı merkezlerinin sansasyon yaratan olumlu sonuçları alındıkça bu zenginliklere sahip olan Çorum’da 1937 yılından itibaren dağınık olarak bulunan eserleri bir araya toplama ve Müze kurma çalışmaları başlamıştır.
Boğazköy-Hattuşa ve Alacahöyük’ün önemi nedeniyle turizm faaliyetleri de artınca 1962 yılında müze kurulması talebiyle ilk resmi başvuru yapılmış ancak olumlu sonuç alınamamıştır.
Buna rağmen Çorum’da bir müze kurma fikri canlı tutulmuş, “Çorum Eti Müzesi Kurma ve Turizm Tanıtma Derneği” ve onun başkanı Opr. Dr. Kemal Terlemezoğlu ile dernek sekreteri Talat Ceritoğlu bu konudaki çabalarını sürdürmüşlerdir. Nihayet Çorum’da bir müzenin kurulmasının yerinde görüldüğü ve bunun için arsanın bulunması hususu MEB tarafından vilayete yazılan 1 Eylül 1965 tarihli yazıda belirtilmiştir.
Çorum Erkek Sanat Enstitüsü’nün arazisinden yeni müze için ayrılan 3000 m2’lik arsa üzerine yapılacak olan müze inşaatına 1966 yılında başlanılmış ve inşaat 1968 yılında tamamlanmıştır.
Alacahöyük, Boğazköy-Hattuşa, Pazarlı ve Kuşsaray gibi merkezlere ait buluntuların sergilendiği ilk müze 13 Ekim 1968 yılında açılmıştır.